Uzmanlar, “derin uyku” da denilen yavaş dalga uykusunun, uykunun üçüncü ve dördüncü aşaması olduğunu, 20 ila 40 dakika arasında sürdüğünü belirtirken şunları söyledi: “Bu aşamada beyin dalgalarıyla kalp atışının yavaşlaması ve kan basıncının düşmesiyle dinlenme gerçekleşiyor. Derin uyku beynimizi daha fazla bilgiyi özümsemeye hazırlarken kaslarımızı, kemiklerimizi ve bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Bu yüzden beyin sağlığı için yeterli yavaş dalga uykusu almalıyız.”
Yüzde 27 risk artışı
Uzmanlar, yeterince yavaş dalga uykusu almayan kişilerin ilerleyen yaşlarında bunama riskinin arttığını bildirdi. Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nin araştırmasına göre, 60 yaşın üstündeki kişilerin her yıl derin uykunun sadece yüzde 1’ini kaybetmeleri halinde bile demansa yakalanma olasılıkları yüzde 27 artıyor. Nörolog Matthew Pase, “Derin uyku, yaşlanan beyni destekliyor. Bu uyku, Alzheimer ile biriken proteinlerin temizlenmesini kolaylaştırmak da dahil beyindeki metabolik atıkları süpürüyor” dedi.
60’tan itibaren azalıyor
– Araştırmada, uyku çalışmalarına katılan 60 yaş üstü 346 kişinin tıbbi verileri 17 yıl boyunca izlendi. 17 yıl izlenen katılımcılar arasında 52 demans vakası kaydedildi. Demans vakalarıyla yavaş dalga uyku seviyeleri arasında bağlantı incelendi.
– Genel olarak yavaş dalga oranlarının 60 yaşından itibaren azaldığı, bu kaybın 75 ila 80 yaşları arasında zirveye ulaştığı ve daha sonra sabitlendiği görüldü.
– Araştırmacılar, yavaş dalga uykusundaki azalmayla demans gelişme riskinin artması arasında kesin bir bağlantı keşfetti.
– Demansın en yaygın türü olan Alzheimer hastalığına odaklandıklarında ise bu risk yüzde 32’ye yükseldi.
– Düşük yavaş dalga uyku seviyeleri, daha yüksek kalp hastalığı riski ve Alzheimer ile bağlantılı APOE4 genine sahip olmakla ilişkilendirildi.